Bu rapor kutuplaşmaya iki farklı perspektiften yaklaşmıştır. Birinci kısımda 2002 seçimlerinden itibaren Türkiye’de coğrafi kutuplaşma il, ilçe ve mahalle bazında ele alınmıştır. Coğrafi kutuplaşma, bir ülke içindeki farklı bölgeler arasındaki sosyo-ekonomik, kültürel ve siyasi bölünmelerin artışıyla karakterize edilen önemli bir küresel fenomen haline gelmiştir.
Ekonomik eşitsizlikler, coğrafi kutuplaşmanın başlıca itici gücü olarak ön plana çıkmaktadır. Çin’de, ekonomik reformlar ve hızlı kentleşme, kentsel ve kırsal alanlar arasında önemli farklılıklara yol açmıştır. Kentsel bölgeler, önemli ekonomik büyüme ve yaşam standartlarının iyileşmesini deneyimlerken, kırsal bölgeler kaliteli eğitim, sağlık hizmetleri ve istihdam olanaklarına sınırlı erişimle geride kalmaktadır. Benzer şekilde, Brezilya’da, güneydoğu ve güney bölgeleri, kuzey ve kuzeydoğu bölgelere kıyasla daha zengin ve daha gelişmiştir. Bu eşitsizlik, sömürge dönemi arazi dağılımı ve sanayileşme kalıpları gibi tarihi faktörlere dayanmaktadır. Bu dengesiz kalkınma, zenginliği ve fırsatları belirli bölgelerde yoğunlaştırarak sosyal gerilimleri artırmaktadır. Türkiye bu gelişmelerden muaf değildir.
Türkiye’de coğrafi kutuplaşmanın özellikle büyük şehirlerde önemli bir değişkeni kentsel dönüşüm ve şehirleşme rantından sağlanan gelirlerdir.
Raporun ikinci kısmında ise gençler arasındaki kutuplaşma bir anket çalışması yöntemiyle ele alınmaktadır. Bu yaklaşımın çıkış noktası gençlerle genel nüfusun ideolojik eğilimlerinin karşılaştırıldığı araştırmalarda gençlerin merkeze daha eğilimli olmasıdır. Türkiye’de her gelişme bir yandan kutuplaşmanın arttığına işaret etse de 2018’den beri kendini siyasi spektrumun sağında, merkezinde ve solunda tanımlayanların oranının birbirine yakınlaştığı görülmektedir. Bu örüntünün arkasındaki bir itici gücün 2018 sonrası gelişen ittifak siyasetinin sonucu olan ideolojik benzeşme olduğu değerlendirilirken diğer bir sebebinin ise topluma yeni katılan bireyler yani gençler olduğu değerlendirilmektedir. Bu nedenle gençler arası farklılıkların analizi gelecek için önemli bulgular içermektedir.